LIPOSUCTION VAKUMLA YAĞ ALDIRMA

Vakumla yağ alınması son yıllarda estetik ve plastik cerrahinin en sık uygulamalarından birisi olmuştur. Bölgesel yağ fazlalıklarının azaltılmasında etkili bir yöntemdir. Bu yöntemle ilgili bilinmesinde fayda olan hususlar aşağıya çıkarılmıştır:

Vakumla yağ alma işlemi bazı kanüller ve negatif basınç sağlayan aletlerle deri altındaki yağ dokusunun emilmesi işlemidir.

Bu işlem bir zayıflama yönteminden çok bölgesel yağ fazlalıklarının alındığı bir şekil verme, kontür düzeltme işlemidir.

İşlemin size uygun olup olmadığı yapılacak ayrıntılı bir muayeneden sonra yağlanma şekliniz, deri yapınıza ait özellikler belirlenerek size anlatılır. Bu görüşmede aklınıza takılan her türlü soruyu sormanız ve bilgi almanız yararlı olur. Hiçbirşeyi öngörmeden bütün detayları ayrıntıları ile konuşmak işlem sonrası elde edeceklerinizin bilinmesi oldukça önemlidir.

Karın, basen, kalça, bacak, diz içleri, çene altı başta olmak üzere bu işlem vücudun birçok bölgesine uygulanabilir.

Derinin sarkık ve çok gevşek olduğu bölgelere uygulanmaz.

İşlemden önce en az 1 hafta süreyle aspirin alınmamalıdır.

İşlem öncesi bazı kan tahlilleri yapılır ve çalışılacak bölgeler ayakta işaretlenir, işlem öncesi ve sonrasını kıyaslamak için resimler çekilir.

Vücuda ait bölgelerin resimlerinde yüz yer almaz.

Bölgelerin uyuşturulduğu ve lokal anestezi olarak adlandırılan biçimde yapılabildiği gibi bazen sedasyon denilen ve bir sakinleştirme işleminin ilave edilmesi ile de uygulanabilir. Bu istenmiyorsa, çok yaygın bir alanda çalışılıcaksa genel anestezi tercih edilebilir.

Genellikle aynı gün , çok yaygın alanlarda çalışılmışsa ertesi gün eve gidilebilir.

İşlem sonrası giydirilen ağ kısmında açıklığı olan özel bir korse çalışılan bölgelerde oluşacak olan ödemi sınırlar. Bu korse ilk 5- 7 gün hiç çıkarılmaz ve ağ kısmı günlük ihtiyaçlar gözetilerek yapılmıştır. Bu konudaki istisna, çene altı uygulamalarına aittir. İşlem sonrası uygulanan bant 48-72 saat sonra çıkarılır ve açık bırakılır.

İşlem sırasında bir sıvı enjekte edildiği için işlem sonrası ilk gün sızıntılar olabilir.Bu doğaldır ve sizi ürkütmemelidir.

İşlemden sonraki 48 saat ödem dönemidir ve bu dönemde hareketlerin kısıtlanması ödemlerin daha az olmasına yol açar. İşlem sırasında ve sonrasında verilen sıvılar nedeniyle erken dönemde tartıldığınızda işlem öncesine kıyasla fark olmadığını görebilirsiniz. Kilo değişikliğiniz ancak günler sonra ortaya çıkar.

Korseniz genellikle 5 ila 7. gün çıkarılır ve duş yapmanıza izin verilir. Çalışılan bölgelerde ödem, yer yer morluk ve sertlik görülebilir. Bu bölgelere vücud kremleri uygulanabilir.

Yapılan kontrolünüzde muayene bulgularına göre masaj, ultrason uygulamaları önerilebilir. 10. günden sonra hafiften ağıra tedrici sportif aktivitelere izin verilir.

Ödemler giderek azalır, 4 ila 6. haftada çok büyük bölümü düzelmekle birlikte süreç devam eder, işlemin boyutlarına ve yerini göre 6 ayı bulabilir. Bu süre içinde diyet ve spor yapılması, yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi elde edilecek sonucu önemli ölçüde iyileştirir. Özellikle ilk 6 hafta altın dönem olarak adlandırılabilir ve bu dönemde yapılan spor ve diyet iyileşmekte olan dokuların biçimlenmesine katkı sağlar.

İşlem sonrası 8 hafta sauna, solarium ve güneş banyolarından uzak durulmalıdır, bunlar ödemin artmasına yol açar.

İyileşme süreci vücudun her yerinde aynı değildir, değişkenlikler gösterir. Özellikle diz altındaki uygulamaların sonuç vermesi ayları bulur.

İşlemle ilgili sıkça sorulan sorulardan biri isimlendirmelerdir. Sonucu belirleyen 3 temel faktör vardır; kişinin yağlanma ve deri özellikleri, cerrahın sorunun analizi ve uygulamadaki özeni ve deneyimi, kullanılan cihaz ve malzemeler. Bunlar dışında liposuction, liposculpture, liposhaping, liposhaving gibi isimler İngilizce olup Türkçe yağ alma, yağı biçimlendirme, yağı şekillendirme, yağı traşlama anlamına gelen isimlendirmelerdir. Bu işlemler farklı teknikler değildir, farklı isimlerdir.

Vakumla yağ alınması 1980 lerden itibaren bazı teknik gelişmelere uğramıştır. Tekniğin rafine edilmesi olarak adlandırabileceğimiz bu işlemler şöyle özetlenebilir:

Yağ alınacak bolgelere enjekte edilen sıvıyla yağın daha kolay ve kansız emilmesi sağlanmaktadır.

Yağın emilmesinde 2-3 mm çapında kanüller kullanılmaktadır. Bu işlemin daha uzun sürmesine yol açmasına karşın daha düzgün sonuçlar alınmasını sağlar.

Yağın emilmesinde güçlü elektrikli aspiratörlerin yerini şırıngalar almıştır. Bu uygulama da daha kontrollü bir işlem sağlar.

İkincil uygulamalar, travmaya uğramış bölgeler ve sırt gibi yağın emilmesinin güç olduğu bölgelerde ultrasonik cihazlar yağın emilmesini kolaylaştırır.

İşlem sonrası LPG veya eksternal ultrasound yöntemleri deri kalitesini arttırır ve ödemlerin daha çabuk dağılmasını sağlar.

Vakumla yağ alma işlemini izleyen dönemde karşılabilecek sorunlara gelince:

Ameliyat lokal anestezi ve sedasyonla yapılmışsa genel anestezinin riskleri oluşmaz. Genel anestezi ile yapılırsa bütün ameliyatlarda söz konusu riskler burada da geçerlidir.

Ameliyat bölgesinde enfeksiyon ve kanama çok nadir olmakla birlikte olasıdır. İşlem sonrası sızıntıları ayrı tutmak gerekir. Bunlar işlem bölgesine yapılan sıvı enjeksiyonunun doğal sonucudur ve 24 saat sürer. Enfeksiyon çok nadirdir, ve bulguları uygulama bölgesinde giderek artan ağrı, sıcaklık artışı ve kızarıklıktır, antibiotik ve lokal bakımla tedavi edilebilir.

Deride uyuşukluk olabilir, genellikle birkaç haftada geçer, bazen aylarca sürebilir.

Deriye yakın çalışılması gereken bölgelerde deride renk değişiklikleri ve koyulaşmalar oluşabilir.

Özellikle uyluk içindeki derinin gevşek olması nedeniyle bu bölgedeki işlemlerde ondülasyonlara rastlanabilir.

Diz altındaki uygulamalarda ödemler ısrarcıdır ve sonuçlar çok yüzgüldürücü değildir.

Yağ almak için kullanılan kanüllerin giriş yerleri 2-3 mm çapındadır. Bu noktalar genellikle kıvrım yerlerinde yer alır. İlk aylarda koyu bir renge sahiptirler. Kaşıntı ve sertlik oluşabilir. Zaman içinde giderek renk solar ve izler azalır.